17 Kasım 2012 Cumartesi

Tarlalarından Mutfağınıza Gönderiyorlar!

Ben üniversiteden mezun olalı birkaç sene oluyor. (Kaç olduğunu elbette söylemeyeceğim, yaşımız es kaza çıkmasın ortaya :P) Üniversitede, yurtta kalırken anneciğim bana koliler gönderirdi. Evdeyken umursamadığım şeyler, evden uzakta nasıl özlenirdi anlatamam. Kolilerin içinde turşular, zeytinler, salça, domatesler, elmalar olurdu. Bazen börek, kek falan da koyardı. Ama o zeytinler, salçalar.. Kolinin en değerlisiydi.
Yanımda birileri varken asla açmazdım koliyi. Paylaşmaya kıyamazdım. Olur ya hani açtım diyelim yanlışlıkla, herkes önce zeytinlerime dadanırdı, sinir olurdum. Sonra, en yakın arkadaşımla eve çıktım. Ondan elbette birşey saklamazdım ama gece yarısı yataktan gizli gizi kalkıp zeytin yediğimi bilirim. Basılmışlığım da var yani :)
Neyse :) Benim Ege dolaylarında oturduğumu bilen arkadaşlarım başımın etini yiyorlar, doğal da doğal diye. Anacım bizim toprağımız falan yok ki sürelim, ekelim, biçelim size de gönderelim. Onun yerine ben sizler için Ege Sepeti'ni keşfettim! Daha napayım! Buyrun, aradığınız doğal ve bahçeden ürünlere Ege Sepeti'yle ulaşabilirsiniz, hem de pazar fiyatına! :)

Madem hormonlu, asitli, yapay şeyler yemek istemiyorsunuz, madem eski salçaları, domatesleri özlüyorsunuz, madem pazardaki ıspanak bile yavan tat vermeye başladı, ee o zaman sahte ve hormonlu gıdalardan uzak durup, doğal ve katkısız gıdaları sofraya koyma zamanınız geldi :) Valla ne yalan söyleyeyim, bizim buraların en güzel yanı doğal şeylere kolaylıklara ulaşabiliyor olmamız. Ama büyük şehirde olanlar, pazardan bile alsalar hormonsuzunu bulamıyorlar:(

Ege Sepeti Ege'nin minik bir ilçesinde, üç kardeş tarafından hayata geçirilmiş bir fikir (iyi ki de geçirilmiş). Bu üç kardeş, aynı benim gibi ailelerinden uzakta okurken, ailelerinden, annelerinden gelen o şahane kolilerle hayat bulmuşlar. Aynı benim gibi onların da arkadaşları delirirmiş o kolilerden çıkanlara :)
Ee tadı güzel, katkısız, doğal, ev yapımı, Ege'den gelmiş. Delirilmez mi? :)

Ege Sepeti'nin asıl amacını, bloglarında 'Biz' başlığı altından yazan bir kısımdan aynen kopyalayıp buraya yapıştırıyorum müsaadenizle, onlar benden çok daha iyi anlatmışlar çünkü anlatmak istediğimi :)

Biz yıllardır tarımla uğraşan ve hala uğraşmakta olan bir babanın ve adeta bir pire gibi çalışıp ailesine lezzetli yemekler yapan bir ev hanımı annenin üç çocuğu olarak düşündük ki;

- o köyden gelen balın tadını unutamayanlara
- tatillerinde egede yemiş oldukları zeytini unutamayanlara
- o zeytinyağının kokusu var ya hala aklımda diyenlere
- pazardan aldığı domatesi koklayıp “bir tarladaki domatesin bir şunun kokusuna bak” diyenlere
- köy yumurtaların tadı bir başka diyenlere
- incirin meşhurluğunu sadece bilgi yarışmalarında hatırlayıp hayalinde kuru incirin arasına ceviz koyup ağzı sulananlara

bizler yardım edebiliriz. Sizleri gerçekten en iyi biz anlıyoruz ve sizleri ağızınızın tadını uygun sağlıklı doğal ürünlerden mahrum bırakmayacağımıza inanıyoruz. 

Üç kardeş olarak anne ve babalarımızın tecrübesi ve el emeklerini de arkamıza alarak bu ürünlerimizi mutfağınıza kadar ulaştırmak istiyoruz.


--- --- --- --- --- --- --- --- --- --- --- --- --- 

İşte böyle:) Ben de Ege Sepeti'ni keşfettim ve gelen kolisiyle deliye döndüm :)


Kocaman bir koli göndermişler sağolsunlar. Neler çıktı neler.
Dereotu, maydanoz, roka, ıspanak, pazı, marul, limonlar ve adaçayının yanı sıra çok harika bir şişede zeytinyağı! Ufak bir zeytin <3 , domates rendesi, mükemmel bir salçaa, birkaç ceviz ve günkurusu (anında mideye indirildiler!) zeytinyağlı doğal sabun, nar ekşisi ve bal.
Fotoğraflardan da görebilirsiniz neler geldiğini :)


Zeytin zaten sabahki kahvaltıda bitti. Ondan önce salçayı çay kaşığıyla hüpletmiştim mideye. Böyle lezzetli salça yemedim ömrümde. (Anne, sen bunları okuma olur mu?:)) 


Adaçayı, yapılmak üzere hemen demliğin yanında kendine bir kavanoz bulup yerleşti, ceviz ve günkurularını da fotoğrafını çekerken yok ettim.


Pazılar anneanneciğimin marifetli ellerinde dolmaya dönüştü, afiyetle yedik:)
Ertesi gün salata yaptık babamla. O yeşillikler nasıl kıtır kıtır doğranıyor. Halbuki bir de onca yol geldiler. Gerçi toprakları üstünde gelmişler. Tazecik, hemencik :) Nasıl mis kokuyor dereotu, roka.. Maydonozların üstüne tuz & limon yapıp yedik :) Domates rendesi de kışın yemeklerde kullanılmak üzere, üzerindeki bir kaşık zeytinyağı ile bizi buzdolabında beklemekte ;)

Bal ve zeytinyağına kıyamadım. Tatlarına elbette baktım ama bu iki enfes lezzet, nasılsa bozulmazlar da hemen. Bir müddet el sürdürtmem onlara. Kıyamıyorum :)
Banyoda Kükürtlü sabun kullanıyordum, bitmişti. Zeytinyağlı Doğal Sabun hızır gibi yetişti. Kokusu, tende bıraktığı his nasıl güzel anlatamam. 
Kısaca biz ailecek bayıldık EgeSepeti'ne!
Çok çok teşekkür ederiz böyle şahane bir hizmet yaptıkları için, hem de bu kadar uygun fiyata!

Bu yazı, reklam değil arkadaşlar, öneri:)
Madem sorup duruyorsunuz 'Melis nereden bulacağız katkısız, doğal' diye alın işte size Ege Sepeti :) Daha napayım :)
Sorularınız ve sipariş için kendileriyle bloglarından iletişime geçebilirsiniz, hem samimi hem de hızlı yanıt veriyorlar :) Benden de bi selam söyleyiverin, olur mu gaaari? :)


 Umarım siz de benim kadar beğenirsiniz:)
Sevgiyle! 






2 yorum:

  1. Efenim öncelikle tekrar geçmiş olsun, umarız bir sıkıntı yaşamadan tez zamanda normal yaşantınıza dönersiniz. Daha hastalığınız geçmeden hakkımızda yazdığınız bu güzel sıcacık ve bizi mahcup eden yorumlarınızdan ötürü nasıl teşekkür ederiz bilemedik.
    Ancak affınıza sığınarak küçük bir düzeltme yapmak isteriz. Yeşilliklerimizi öğlen saat 2-3 gibi toplayıp yıkamadan çamuruyla beraber kese kağıdına ve ardından koliye yerleştiriyoruz, Saat 6 gibi kargo aracı Milas'tan yola çıkıyor ve ertesi gün (kargoda bir sorun çıkmazsa) genellikle öğleden önce mutfaklara ulaşıyor. Yani yeşillikler toplandıktan daha 24 saat geçmeden dostlarımıza ulaşıyor :)

    YanıtlaSil
  2. Bu güzel paylaşım için teşekkürler...

    YanıtlaSil