22 Mayıs 2013 Çarşamba

Kendimden özür diliyorum...

Kendimden özür diliyorum...
Yaşadığım süre boyunca hep merhametimin arkasından yürüdüm, beklentilerimi arkada bıraktım. Kimseden bir şey beklemedim, doğrusu bu sanıyordum çünkü. Yaşadıklarımı, yaşayamadıklarımı içimde sakladım, sustum, bastırdım, olsun dedim insanlık bende kalsın...
Ben en iyisini yaşatayım ki istemeye yüzüm olsun dedim. 
Verdim, hep verdim, karşılığını alıp alamadığıma bakmadan, aslında güçlü olmak değildi istediğim, ama olmak zorundaydım ve güçlü bırakıldım.
Kendimi hep erteledim. Kimsenin beni anlamadığını bildiğim halde hayatıma girenleri bana verilmiş bir görev olarak gördüm. Herkesi mutlu etmek zorundayım sandım. Benimde mutlu olmam gerektiğini unutmuşum meğer.. Görevim neyse en iyisini yapmalıydım ki vicdanım rahat etmeliydi. Birilerinin de bana karşı görevleri olduğunu hiçe saymışım oysa... Ne yazık ki; Bana verilen rolleri en iyi şekilde oynarken
onların rollerini iyi oynayıp oynamadığına hiç bakmadım.
Karşımdakilerin eksiklerini tamamlamaya çalışırken, onların hatalarını görmeye vaktim kalmamış sanki. Beni üzmelerine bakmadan, karşılığında ne aldığıma ne hissettiğime aldırış etmeden hep verdim..
Kendimi nasıl da unutmuşum.. unutturmuşlar aslında.
Paramparça olmuş kalbime, cayır cayır yanan içime doğruları söylemeye çalışan beynime, mutsuz yüzüme hep 'sus' dedim. Sen sus...

Kendime haksızlık ettim, kimseye etmediğim kadar.
Herkesi dinledim kendimi dinlemediğim kadar.
Kimse benim yüzümden mutsuz olmasın diye, hiç bir şeyin sebebi ben olmayayım diye mutluluk oyunlarımı oynadım..
Yetmedi yeni oyunlar buldum. Ama bir gün bir bakmışım ki paramparça olmuşum. Tutunacak tek duygu bırakmamışım kendime.
Kendimi teselli edecek tek şey yokmuş hayatımda. Allak bullak olmuşum..
Kendimi aramaya çıktığımda yorgun, yılgın, bitkin bir köşede saklanıp ağlayan bir kız çocuğu olarak buldum.
Ve ona elimi uzattım diyebildiğim tek şey 'GEÇTİ', bir daha seni kimse üzemeyecek. 

Şimdi kendimden özür diliyorum. Kendimi bu kadar hiçe saydığım için,
insanların beni bu kadar üzmelerine müsaade ettiğim için,
Kendimi, iç sesimi hiç bir zaman dinlemediğim için,
üzerime bu kadar sorumluluk yüklediğim için,
hakkım olan bütün duyguları kendime yaşatamadığım için...
Şimdi tekrar söylüyorum.
İnsanlığımdan, kalbimden, duygularımdan, çocukluğumdan, hislerimden çok özür diliyorum...
Galiba ben almadan vermenin Allah'a mahsus olduğunu unutmuşum.....


Bundan sonra tüm muameleler adamına göre, ama önce kendim için..
Bunca ay sustum, durdum, sessizdim, ağladım, gülerken daraldım..

Bundan sonra HER ŞEY gülümsemek üzerine, mutluluk üzerine. Vurdu her şey yüzüme. 
Allah'tan sonra kendimden değerli bir şey olmaması gerektiğini çok da iyi öğretti hayat ve insanlar bana. 

Rabbim yardımcımız olsun. Bir daha da ağlatmasın! Mutluluktan bile!

1 yorum:

  1. İnsan kendine daha çok kızıyor, neden başkalarına kendinden daha çok değer verdin diye. Düşünüyorumda hiç değmeyecek insanlar için ne kadar üzülmüşüm. Üstelik karşı tarafın umrunda bile değil.
    Geri dönmenize sevindim. Rabbim yüzünüzü hep güldürsün.

    YanıtlaSil