30 Ekim 2013 Çarşamba

Poyrazlar Gölü / Acarlar Longozu

Uzun zamandır gitmek istediğim yerlerden biriydi Acarlar Longozu. Gideli birkaç hafta oldu ama bloga yazmaya ancak fırsat bulabildim.
Acarlar Longozu diye niyetlenip yola çıktığımızda Poyrazlar Gölü'nün de yolumuzun üstünde olduğunu öğrendik ve uğradık.










Çok keyifli bir yerdi. Piknik için de güzel alanlar yapmışlar. Tabii ki alkol ve mangal yasak ama mangal yasağına uyanı pek görmedim :)
Bu arada grup olarak gelenler de vardı. O kadar kalabalığa rağmen alanın genişliğinden ve açık havanın mayhoşlaştırıcı etkisinden ötürü kimse kimseden rahatsız olmuyor.

Bir tane de araya kendi pozumu sıkıştırayım dedim. Suratımın ortasında yıldız var ama :)

(biliyorum biliyorum kilo aldım evet!)


Ardından yolumuz Sakarya nehrinin denizle birleştiği yerdeki Denizköy'e düştü. Geçerken uğradık. Birkaç kedi sevdik, üzüm yedik:)



Bu yaşlı köpecikle selamlaşıp yola devam ettik:)


Acarlar Longozu'na geldik. Büyükçe bir araç park alanına aracımızı park ettikten sonra hemen içeri girdik. Bakalım Acarlar Gölü ve Longoz nasılmış diye:)


Göl çevresinde ilk dikkatimi çeken dişbudak ağaçları oldu. Neredeyse her yerde dişbudak ağaçları vardı. Yürüyüş yaparken ise yer yer fındık ağaçlarına da rastladık:)


Girişte bir restoran mevcut. Önyargılı gitsem de yemekleri lezzetliydi. Tabi bir Longoz kıyısındaki yürüyüşten sonra iştirak ettik restorana. Dolayısıyla ziyadesiyle acıkmıştık :)


Girişteki restoranttan ve ufak bir hediyelik standından sonra longoz başlıyor. Kıyı boyu ahşap yürüyüş yolu yapmışlar. Uzunluğu 4 km. Aralarda da oturma yerleri mevcut. Dilerseniz yürüyüş yoluna girmeden göl üzerinde su bisikleti kiralayıp bisiklet ile seyahat edebiliyorsunuz. Biz kendimizde o kuvveti bulamadığımızdan yürüyüşü tercih ettik. 


Acarlar Longozu Dünya'da 2. Longoz. Türkiye'de ise tek. Longoz'un kelime anlamı subasar bölgesi demek. Yani Longoz kışları yağışların etkisiyle ortalama 1,5 metreden fazla su altında kalmakla beraber yazın sıcak hava sebebiyle su kuruyor.


Edindiğim bilgilere göre longozda 2250 civarı farklı bitki türleri mevcutmuş. Buna su menekşeleri, su laleleri ve çeşit çeşit rengarenk nilüferler de dahil.







Longoz'a coğrafi açıdan değinecek olursak oluşumu açısından tipik bir kıyı set gölü. .Sakarya nehrinin 6km batısında yer alır, suları Sakarya nehrine dökülür.

Ülkemizde nadir bulunan subasar orman ekosistemiyle 1998 yılında Bursa Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulunun aldığı kararla ile 1.derece Doğal Sit Alanı olarak koruma altına alınmış.
Bu arada gölde bir kısım nesli tükenmeye yakın kuş türü de yaşamaktaymış. Özellikle Göçmen kuşların üreme ve kışlama alanıymış.


Kısaca çok keyifli bir gündü. Gittik, gezdik, yürüdük. Ardından girişteki restoranda güzel yemekler yedik. Etrafta koşturan ördek ve kazlara bakıp güldük. Ruhumuzu dinlendirdik. Tam çıkarken meyve satan bir adamdan koca koca üzümler aldık. Yol boyu yedik de yedik.

Fırsat bulursanız mutlaka gidilmesi tavsiyemdir. Giderken bizim yaptığımız gibi yapmayın da yanınıza hiç değilse bir termos çay alın. Keyfi tam öyle çıkardı bence. Bizim bi çayımız eksikti çünkü :)


Sevgilerle  

Not: fotoğrafların üstlerine tıklayarak büyük hallerini görebilirsiniz ^.^

Aman da büyümüş de yeni alan adı alırmış

Merhaba :)
Ohooo ayda bir yazıyorsun demeyin. Her şeyler pek bir karışık bu aralar. Kasım sonuna dek de öyle olmaya devam edecek gibi :) Kısmet.


Taşınma arefesindeyiz. Önce bi taşınıyorduk ama sonra yeni ev ile ilgili sorun çıkınca kürkçü dükkanına, yani eski evimize tıpışarak geri döndük. Üşengeçliğimizden midir nedir kendi evimizin yapımına da başlayamadık daha. Hah bu paragraf da aynı şekilde bitecek; kısmet :)
Daha önce kendime yeni alan adı almış (monabeille. net) fakat onu google apps'e kaydettirmeyi unuttuğumdan ve godaddy kullanıcı adımı ve şifremi not ettiğim yeri de bulamadığımdan yeni alan adı almak durumunda kaldım. org oldu sonu. Olsun. Büyüyünce com da oluruz inşallah :)
Önce bir sistemli olarak bloguma döneyim de com'u net'i kalsın di mi :)

Yeni blogger adresimin vatana millete ve bana hayırlı olmasını umuyor, hepinizi hasretle gözlerinizden öpüyorum efendim :)

Sevgiyle kalınız  


not: henüz gerekli ayarları yapmadığımdan blogumun adresinin başına www koymazsanız erişemiyorsunuz maalesef. Bilgilerinize :)

4 Ekim 2013 Cuma

Tattlılıktan Ölebilirler!

Hello!!:)
İntermette gezinirken neler buldum neler. Tatlılıktan ölmek üzere olan hayvancık fotoğrafları buldum ki koşa koşa sizlerle paylaşmalıyım dedim. Geçtim bilgisayarın başına :)
Dilerim beğenirsiniz :)

Kaptan mama göründüü! 


Kill me, kill me now! 


Ama bu bana yapılır mı be!


Öğle uykusu zamanııı :)


Davetin en şıkı ben olmalıyım :)

Tanışma faslını bir an evvel geçsek de mama var mı mama?!


Haftasonuna çok varmış!:(

Bizim yeğene yamuk yapmışlaarrr!


I know Kung- Fu!

Otoportremi çalıştım :P


Bu kesmedi, oradan bi ufak kap gel.


Hastayıımmm...

Ido - cat!


Tuvalet kağıdı bitmiş panpaa :(

Yazdan kalma bir poz...


Demir Taht benim doğuştan hakkım!


Yayında mıydık?!


İçimden bir ses çalış diyor. Neyse, sustu…

Sevgilerle:)