31 Ekim 2018 Çarşamba

Nermin Yıldırım - Misafir #okudumbitti


Sanırım Nermin Yıldırım söz konusu olunca objektif olamıyorum ben, tıpkı Yaprak Öz için olamadığım gibi 💕
Misafir çok çok keyifli bir kitaptı, diğerleri gibi ⭐️✨
Elimden gelse neredeyse tüm kitabı kopyalayıp alıntılardım ama bence siz de okuyun, kokusunu içinize çeke çeke :)


“...geceler boyu ne düşler kurduğumu, gündüzleri hangi düşlerden düşerek, kavrulan nehirler gibi kuruduğumu bir ben biliyorum. Kendini konuşarak değil, susarak anlatmayı öğrenmiş çocuklardık. Cüsseli laflardan ürker, kırılgan sessizliklere sığınırdık. Nihayet hem parçalandık hem de anlaşılmadık.”



“Kalbimi dişleyen korku geçmedi fakat beni yiyip bitirmedi de. Ona teslim olmaktansa, korktuğuma maruz kalmayı yeğledim sanırım sonunda. Korkulanın başa gelmesinden daha kötü ne olabilir ki.. Bu, daha kötü ne olabilir sorusu, bir parça sakinleştiriyor beni. Kaybedecek şeyi olmayanların alaycı boş vermişliğini duyuyorum içimde. Ve tabii kazanacak olanların heyecanlı tedirginliğini de.”




“Hayatta yaşarken ölmeyi seçenlere kıyasla, ölüler çürümeyi bile bilmez”...

25 Ekim 2018 Perşembe

Biri, Hiçbiri, Binlercesi - Luigi Pirandello


Luigi Pirandello’nun “Biri, Hiçbiri, Binlercesi” kitabını canım @klasik.okur ile birlikte okuduk. Aslında Pirandello’nun “Gölge Adam” kitabını önermişti fakat malum kitap sitesinin gelmeyen ve günler sonra iptal olan siparişi yüzünden kitabı tedarik edemeyince ve başka yerde de bulamayınca, ben de bu kitabını eganba üzerinden satın aldım.

Benim için okunması güç kitaplardan oldu çünkü gerek yazılarının küçüklüğü, gerek anlatımının derinliği, varoluş ve kimlik algısını sorgulayışı, gerekse benim kendi yoğun günlerim sebebiyle sırf @klasik.okur hatrına direnerek okuduğumu itiraf etmem gerekir 😊



“Başkalarının bende birini gördüğü ama o birinin de benim tanımadığım bir ben olduğu; başkalarının ancak bana ait olmayan gözlerle bana dışarıdan bakmak suretiyle tanıyabildikleri, görebildikleri o birisine, bana daima yabancı kalacak bir görüntü atfedecekleri; bu hayatın, onlara göre benim olan bu hayatın içine giremeyeceğim düşüncesi, bana adeta işkence ediyordu.
İçimdeki bu yabancıya nasıl katlanacaktım? Aslında kendimden başkası olmayan bu yabancıya? Onu nasıl görmezden gelecektim? Nasıl bilmezden gelecektim? Başkaları onu gördüğü halde ben görmezken, onu daima beraberimde götürmeye, içimde taşımaya mahkûm bir halde, nasıl yaşayacaktım?”



Bu kitabında zorlansam da “Gölge Adam” kitabını muhakkak edinip okumayı istiyorum 🤗

Sevgiler 📚💛

23 Ekim 2018 Salı

Yedinci Gün - Yu Hua


Yu Hua’dan okuduğum ilk kitap oldu “Yedinci Gün”. Ölümle yaşam arasında kalan daha doğrusu öldükten sonra dinleneceği yere henüz gidememiş ve muhtemelen de uzun süre gidemeyecek karakterin öldükten sonraki ilk yedi gününü anlatıyor kitap. İsminden mütevellit yedinci gün çok efsane ve şaşırtıcı bir şey olur diye umdum ama sanırım boşuna beklenti içine girmişim :/

Çok da anlatmayayım tabi. Nedendir bilmem beni saramadı, çok keyif alamadım ama hikayesi farklı, anlatımı yalın ve okuması kolay bir kitaptı.

Ama aynı yazarın başka romanını koşa koşa alıp okur muyum, bilemem 😕🙂

19 Ekim 2018 Cuma

Anne Kız, Harikasın - Elif Türkölmez




Annemin siparişinde olan bir kitaptı “Anne Kız, Harikasın” . Okunacak bir sürü kitabım olmasına rağmen anneme ulaştırmadan önce merak edip okudum. Zaten birkaç saatte bitti.
İyi ki okumuşum 💛

Kısa kısa hikayelerden oluşuyor kitap. Bazılarında öküz oturuyor yüreğinize, bazılarında yüzünüzde tebessüm oluşuyor. Sıcacık, içten bir kitaptı benim için.

Tavsiye ederim 🤗⭐️

18 Ekim 2018 Perşembe

Bir Kedi, Bir Adam, İki Kadın - Juniçiro Tanazaki


“Bir Kedi, Bir Adam, İki Kadın”, Japon yazar Juniçiro Tanazaki’nin okuduğum ilk kitabı oldu.
Bir kedinin etrafında şekillenen bir hikayeyi aralara bolca Japon kültüründen esintiler de serpiştirerek anlatıyor yazar. 

Kedi sever biri olduğum için içimi fazlasıyla ısıtan, 100 sayfa oluşuyla kısa ama sürükleyici ve naif bir kitap diyebilirim “Bir Kedi, Bir Adam, İki Kadın” kitabı için 😻🐾🐈

Nasıl başladım, okudum, bitti anlamadım bile 🤗

16 Ekim 2018 Salı

Maş Fasülyeli Sağlıklı ve Pratik Salata




Kırmızı fasulyeyi ve maş fasulyesini bolca haşlayıp porsiyonla buzluğa atıyorum 🥔
Marulları da temizleyip, yıkayıp kuruttuktan sonra paketle buzdolabına koyuyorum..
Kapya biberleri közleyip önceden kavanozlamıştım zaten 🌶
Böylece yoğun geçen bir günün sonunda yorgunluktan abur cubura dadanmaktansa sadece malzemeleri birleştirip sağlıklı bir salata ile günü bitirebiliyorum😉✌🏼🥗

Bu iletiyi daha önce instagram hesabımda paylaşmıştım ama burada da bulunsun istedim ;)


Allahım sen aklımı koru  :))

15 Ekim 2018 Pazartesi

Rüyalar Anlatılmaz - Nermin Yıldırım


“Büyükler herkesi budayıp kendilerine benzetmek isterdi ama çocuklar kahramanlarını oldukları gibi sevecek cesaretteydi.”


“... İnsan rüyasında çocukluğunu görüyorsa, büyürken bir şeyleri yanlış yapmış demektir bence. 'Yetişkin bir insan ölü bir çocuk değil, yaşamayı başarmış bir çocuktur' diyor ya Ursula K. Le Guin. Ölmeyeceksek bari efendi gibi büyüyelim. Ama nerede? Başımızı kuma göme göme...
Biz büyüdük ve bütün kahramanlar öldü işte! Temiz defterler karalandı, saatler hep ileri ayarlandı. Bu yüzden insan geçmişin sırlı perdesine baktıkça, çocukluğunu değil, kaybolan masumiyeti özlüyor belki de...”..


Eylül ayında Nermin Yıldırım’ın bu şahane romanı "Rüyalar Anlatılmaz" için @birlikteokuruz demiştik. Ben geç başladım, geç kapıldım ama elimden zor bırakabildim. 
Okuduğum en iyi Nermin Yıldırım romanı diyebilirim sanırım. Şimdi "misafir" i bekliyorum heyecanla 😍🤗

Keyifli bir hafta olsun🙏🏼💙🌈☀️


12 Ekim 2018 Cuma

Salatalık Turşusu mu? Hmmmm :)


Bir insan salatalık turşusu yaptığı için gerim gerim gerinir mi her sene :D
Eğer mutfak dehası kayınvalidesine tarifini vermişse gerinir tabi :))

Şakası bir yana ciddi olarak söylüyorum,neredeyse mutfak bilgimi baştan sona değiştiren kadın eşimin annesidir ama maalesef salatalık turşusu konusunda elime su dökemez :D
Kaynar su ile turşu kurduğumuzu ilk duyduğunda şaşırmış hatta hafiften alay etmişti. Ben de içerlemiştim. Zira benim için çok kıymetlidir kendisi. 
Ama sonra ilk yediğinde oldukça şaşırmış ve aferinimi vermişti.
Olley :))

Evet evet kaynar su ile yapıyoruz ve evet muhteşem oluyor ;)
Böyle vıttırı zıttırı şeyler olmasa valla çok sıkılırdım sanırım :P 
Arada mutfağa girmek iyi oluyor yahu.


Güzel geçsin günümüz.



9 Ekim 2018 Salı

Bu Sene De Kışlık Domates Sos Yaptık :)


Merhaba 🍅
Kış hazırlıklardan en yorucu olanlarından biri benim için salçadır, ki kendisini Allah sağlık versin kayınvalidem missler gibi yapar her sene❤️


Ardından da köz biber gelir kiiiiii ben yapmam 😬🙈:)


Neyse üçüncü sırada da domates sosları gelir 😅. 

Zaten şu işe annemin evinde bi alıştım, eskaza kış ortasında bitiverirse kavanozlarım mahvoluyorum resmen. Öyle bir hayat kurtarıcı ve öyle de bir keyifli anlatamam :)

İstisnasız her sene yapmama rağmen hep ilk defa yapıyor gibi bi strese girerim. Tutacak mı, yanacak mı, olacak mı vs vs. Bu sene de stresin dibindeyken canım komşum sayesinde kolayca atlattık şükür. Komşu şart arkadaşlar :) Hele becerikli ve soğukkanlıysa kesin lazım :D
Ben gözümde büyütüp “ayy bunlar tutacak mı, tuzu biberi yetecek mi, geçen seneki gibi lezzetli olacak mııııı” diyene kadar bitmişti bile hepsi.

Şimdi sırada turşu var 🙈😬 onda da kimin başına ekşiyeceğimi çok iyi biliyorum 😋 
Doğru arkadaşlar ve iyi komşular iyi ki varlar 💛

Hep derim ;)

Allah ağız tadıyla yemeyi, her sene de yapmaya devam edebilmeyi nasip etsin inşallahh 🍅❤️😍🤤

Dileyen olursa tarif de verebilirim ama bence gerek yok.Zira internet bu konuda derya deniz :D





30 Eylül 2018 Pazar

Fahrenheit 451

“Bir kültürü yok etmek için kitapları yakmak zorunda değilsiniz.Sadece insanların kitap okumasını durdurmanız yeterlidir.” 
"Fahrenheit 451"





Eylül ayında @birlikteokuruz grubu ile Ray Bradbury 'nin "Fahrenheit 451" isimli romanını okuduk🤗💛
Fahrenheit 451 ile eylül ayına başlamıştık lakin bu ayda maalesef okumalarımın hızı düştü gündelik hayatın koşturmacaları yüzünden ama olsun. Ekim ayında arayı fazlasıyla kapatırız inşallah.
🧡 
Kitap hakkında söylenebilecek çok söz, yazılacak çok şey olabilir. Ama ben yazmayacağım. Zira bambaşka beklentiler içine girerek başlamıştım. Umduğumdan farklı seyretti. İyi ki de öyle olmuş. Beni ters köşeye yatırıp içine çekti resmen. Bir solukta değil belki ama severek okudum.
Dilerim siz de beğenirsiniz :)

Keyifli bir ay olsun 🙏🏼


27 Eylül 2018 Perşembe

26 Eylül 2018 Çarşamba

Tarihe not..


Demir Adamımla yepyeni bir sürece giriyoruz. Allah’ın izniyle bu süreci sıkıntısız ve keyifli atlatırız inşallah🙏🏼🤗
Dualarım çok 💙

Hakkımızda hayırlısı 🏡🎡🎸⚽️👶🏻🤖

26.09.2018

7 Eylül 2018 Cuma

Ağustos 2018'de okuduklarım :)

Cânım Ağustos 💛
2018 Ağustos ayı şahane değil ama hiç de fena geçmemiş okuma anlamında. Ben yine de iyi okuyamıyorum diye şikayetçiyim.
 İşin açıkçası Mahir Ünsal Eriş’in "Bangır Bangır Ferdi Çalıyor Evde" kitabı ağustos ayının ilk saatlerinde bittiği için sayılmayabilir belki bu aydan ama çok keyifliydi 🤗😬
Kıymetli Hasan Ali Toptaş’ın 
"Ben Bir Gürgen Dalıyım" kitabını okumakta bu kadar geç kaldığım için çok ayıpladım kendimi ama sanırım ben o kitabı birkaç kez daha okurum 😍.
Momo için ne desem bilemiyorum. Okudum evet fena değil ama sanırım bana hitap etmedi  :/

O "Konstantiniyye Oteli" var ya! Ah ben onu değil de o beni bitirdi 😒. Geçen yaz yarım bırakmıştım, bu sefer sırf bitsin diye boş gözlerle okudum resmen. Canım çıktı okurken 😞 Bu kadar detaya ve karaktere cidden gerek var mıydı?😞

"Dorian Gray'in Portresi" kitabını canım @klasik.okur ile okumaya başladık. O benden önce bitirdi tabi :)
Ah bir de arada "Hayat Oyunla Başlar" kitabını okudum. Halen elimin altında. Demir’le delirirken bize yeni fikirler veriyor 👶🏻

Jose Saramago‘nun Körlük kitabını ise instagramdaki birlikteokuruz grubuyla okudum. Çok sövdüm, virgül bolluğundan, nokta yoksunluğundan öldüm ama bağımlılık yaptı 😬 Eylülde de başka kitabını okumaya niyetliyiz 🤗😍

Arada başlayıp, birkaç sayfada bıraktıklarımı saymasak bile ağustos ayı şaka maka verimli geçmiş 🧡.
Dilerim önümüzdeki aylarda daha da çok okuyabilirim 🙏🏼🙂🙃💕💙📚🐛🤓

3 Eylül 2018 Pazartesi

Kendi Aracınızla Yurt Dışına Çıkmak Artık Çok Daha Kolay!

                                          
Kendi aracınızla yolculuk yapmak gibisi yok! Dilediğinizde mola verirsiniz, canınızın çektiği gibi yemek yersiniz. Gittiğiniz yeri bir turist değil, gerçek bir gezgin gibi keşfedersiniz.
Üstelik aracınızla yurt dışına çıkmak için yapmanız gereken işlemler de her geçen gün biraz daha kolaylaşıyor. Bugünlerde, yeni tip bir çipli ehliyete sahipseniz, Yeşil Kart Poliçenizi yaptırarak sınırı kolayca geçebilirsiniz. Üstelik artık bunu yaptırmak için bir yere gitmeniz, belgelerin peşinde koşmanız da gerekmiyor.
Anadolu Sigorta, Türkiye’de ilk defa Yeşil Kart poliçesini online olarak alma imkanı sunuyor. www.anadolusigorta.com.tr adresini ziyaret edip, plakanızı ve TC kimlik numaranızı girerek işlemi onayladığınız takdirde poliçeniz kapınıza kadar geliyor. Size de seyahat rotanızı çizmek kalıyor.
Bir boomads advertorial içeriğidir.

26 Nisan 2018 Perşembe

Ne kadar da kütük severmişiz yahu

Sürekli değişen moda anlayışı beni benden alıyor. İşin kötü yanı başta eleştirirken bazen bir süre sonra ben de eleştirdiklerimi sever halde buluyorum kendimi.
Örneğin şu kütük tasarımları. Hani ağacı düzgünce kesip, ilaçla kurutup sonra sobada kütür kütür yakmak yerine tekrar ilaçlayarak kullanıma sunuyorlar ya :) Hah işte o düşüncenin ürünü olan ıvır zıvırları ilk gördüğümde buna mı kaldık demiştim. En son kendimi kahve fincanımın altına kütük ararken buldum :)

Ama güzel şeyler de var yahu, hakkını vermek gerek. Ayrıca kütük ve ahşap parçalar, evlerde daha sıcak, otantik ve doğal bir görünüm getirirrken insana huzur da veriyor kuşkusuz. 
Bu tarz ağaç objelerin bir diğer özelliği ise dümdüz yada alışılagelmiş eşyaların arasında kaotik bir güzelliğe sahip olmaları. Daha önce gözüme takılan birkaç havalı dekorasyon fikrini sizlerle de paylaşmak istedim.



Örneğin bu lavaboları iyi ki evi yaptırırken görmemişim. Yoksa "doğal olsun, bak ne kadaaan da hoş" diye diye eşimin başının etini yer, bitirirdim :D


Ya da bu mutfak lavabosu. Gözlerimden kalpler fışkırıyor şu an :D


Bu pencere önü pervazları. Harikalar yahu!


Geçişsiz alanları ve odaları bölmek için de değişik bir fikir ağaç kullanmak ama bizim canavarusun şiddetine uzun süre dayanamaz böyle bir şey.
Zaten biraz da ahır kapılarını çağrıştırdığından tereddürlü yaklaşırdım ben bu fikre. 

Ama üstteki boru kullanılarak tasarlanmış raflara ne demeli? Üstelik lavabo konumlandırılmış raf tasarımı da bence ortamı hayli ısıtmış.




Aslında böyle büyükçe bir yemek masası hayali kuruyorum nicedir. Tabi bakımı vs nasıldır bilemem ama huzurlu geliyor bana.

Ahh şu sehpalara da bayılıyorum. Ama oğlan büyümeden düşünemem evde sanırım.


Parça kütüklerle oluşturulmuş ama ben bunu aksine pek beğenmedim.


Yine bir masa konsepti. Piknik masası şeklinde sanırım. Hoş değil mi?


Bu görseli de internetten buldum. Sanırım satışı yapılıyor.



25 Mart 2018 Pazar

Geçerken uğradım..


Merhaba :)

Ne zamandır aklımda burası. Mecburiyetten yapılması gereken diğer işlerden farklı olarak çünkü aslında burası benim rahatladığım, hatıralarımı bıraktığım, nefes aldığım bir alan. Ama çok uzun zamandır uğrayamıyorum.

Yazmayı da geçtim, takip ettiğim blogları da okuyamıyorum. Hoş yarısından fazlası artık benim gibi, yazamıyor sanırım..

Hele şu yeni yıl başladığından beri hayatımda hep bir koşturmaca, hep bir yapılacaklar listesine yetişememe vesaire.. Şu anda da ütü yapıyor, planlamaları hazırlıyor, raporlama yapıyor ya da en azından uyuyor olmam lazım çünkü sabah ezanla uyanacağım yine. Malum pazartesi sendromu ve iş :/ şikayet etsem bi dert, etmesem başka dert.

Dilerim en kısa zamanda eski halime dönerim. Hiç değilse arayı kapatabilirim, düzenlenebilirim, düzene alışabilir ya da sistemimi oturtabilirim tez vakitte. Buna cidden ihtiyacım var çünkü şu ara hayatım yollarda, koşturmacayla ve beklemeyle geçiyor ve sadece evim, aklım değil ruhum da darmadağınık vaziyette.
Oysa ben düzensizliğe ve sistemsizliğe tahammülsüz bir insanım. Anlayın nasıl zorlanıyorum :(
Gönül ister ki üç beş satır daha yazayım ya da zaman ayarlı post vs hazırlayayım ama elimde değil.

Sevgiyle kalın..