30 Ağustos 2014 Cumartesi

farklı versiyonlarıyla "Ağustos Böceği ve Karınca"

Çin versiyonu 

Karinca butun yaz boyunca calisir ve kis için evini, yiyeceklerini hazır eder. Agustos bocegi de yan gelir yatar ve karincayla alay eder, vur patlasin cal oynasın yazi geçirir. Ve kis gelir.. Karinca sicacik yuvasında karni tok bir sekilde kisi gecirirken, Agustos bocegi aclik ve soguktan iki gün sonra ölür. 

Fransa versiyonu 

Karınca butun yaz boyunca calisir ve kis için evini, yiyeceklerini hazır eder. Ağustos Böceği de yan gelir yatar ve karincayla alay eder, vur patlasın cal oynasın barlarda yazi gecirir..Ve kis gelir..Karınca sıcacık yuvasında karni tok bir sekilde sicacik kisi gecirmeye hazirlanirken kapı çalar. Bakar elinde bavulu Ağustos Böceği;
-N'aber komşum? Kışı geçirmek için Karayıp Adaları'na gidiyorum da, bir isteğin var mı sorayım dedim. Hadi bana eyvallah.
Türkiye versiyonu 
Karınca bütün yaz boyunca çalışır ve kış için evini, yiyeceklerini hazır eder. Ağustos Böceği de yan gelir yatar ve karıncayla alay eder, vur patlasın, çal oynasın yazı geçirir. Ve kış gelir.. Karınca sıcacık yuvasında karnı tok bir şekilde kışı geçirirken, Ağustos Böceği bir basın toplantısı düzenleyerek "Etrafta onca aç ve üşüyen varken, karıncalar nasıl bir vurdumduymazlıkla sıcacık yuvalarında yaşayabiliyorlar' diye olayı kamuoyunun vicdanina sunar. Büyük kanallar zavallı aç ve açıktaki Ağustos Böceği ile karni tok sırtı pek karıncanın resimlerini yan yana yayınlayarak taraflari tartışmaya davet eder. 

Türkiye olayın şokunu yaşamaktadır. Nerededir bu devlet?!
YBKD (Yesil Bocekleri Koruma Derneği)'nden bir temsilci büyük bir kanaldaki çok izlenen tartışma programına otuz yıldır çektikleri sefaletin tek nedeninin sırf yeşil renkli olmalarından kaynaklandığını anlatır. Dünyaca tanınmış Nobel ödüllü yazarımız ve tanınmış aydınlarımız, piyanistlerimiz olayı Avrupa düzeyinde protesto ederek Türkiye'yi kınarlar. Kapıların önüne bedava dağıtılan ya da saçma sapan asılsız haberlerle ortalığı karıştıran güzide gazeteler de konuyu ele alıp,olayı politik ve sosyal açıdan değerlendirip kendi ülkelerini kınarlar. Konu Bakanlar Kurulu'nda tartışmaya açılır ve Başbakan yine bir başka büyük kanalın haberlerine verdiği özel demecinde "Daha onceki hükumetler tarafindan bunca yıldır sorunları gözardı edilen değerli Ağustos Böceği kardeşlerimizin bundan böyle huzur ve refah içerisinde yaşamaları için gerekenler yapılacaktır." der.
Diğer yandan Re.ha Muh.tar karıncayı canlı yayına çıkararak, "Reklamını yapmak için zavallı bir Ağustos böceginin icler acısı durumundan yararlanmaya utanmıyor musun?' diye bir güzel haşlar. Onu bambaşka şeylerle suçlar. Ertesi akşam diğer kanaldaki tartışma programında ise "Ağustos böceğinden yürüttüğün para ve yiyecekleri nereye sakladın, bu milletin huzur ve refahı için konuş" diye azar işitir üstüne çıkınca galeyana gelmiş halktan bir güzel dayak yer. Karınca en sonunda çareyi yurt dışına kaçmakta bulur. Ve Ağustos Böceği
onun evine yerleşir, yiyeceklerine konar, eşyalarının üzerine yatar, ona acıyan vicdanlı halktan gelen yardımlarla servetine servet katar ve refah içerisinde gül gibi yaşar gider.
Ve güzel ülkemizde, sorunların esas nedenlerini anlayan, tarafsız ve doğrucu (!) medyamız sayesinde adalet yerini bulur. (mu?)
Haydi siz söyleyin!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder