Yarın Anneler Günü. Herkes gibi ben de hediye telaşındayım. Ne alsam, nereden alsam?
Bu noktada "özel günler"de hediye almama meselesinin bambaşka bir yazının konusu olduğunu belirtmek gerek. Çünkü yarın için çoğu insan "kapitalizmin tuzaklarını" alt etmeyi değil, annesini mutlu etmeyi düşünüyor.
Etrafımdakilere soruyorum ne alacaklarını. Bir kadın arkadaşım "Fırın alacağım" diyor, annesinin böreklerinin çok güzel olduğunu hatırlatarak. Sana yemek yapsın diye annene fırın mı hediye edeceksin gerçekten, dediğimde hiç bu açıdan düşünmediğini söylüyor. Tek bir cümleyle ikna olmuş gibi gözüküyor ama sonunda gidip o fırını alıyor.
Başka bir arkadaşımla konuşuyorum. "Dün kızım aradı, Anneler Günü'nde nasıl bir hediye istediğimi sordu. Ben de tava takımlarının indirimde olduğunu söyledim. Bana çok kızdı. O anda kendime geldim. Tavadan hediye mi olur?" diye anlatıyor. Verili toplumsal cinsiyet rolleri bazen annelerin de, farkındalıkları ne kadar yüksek olursa olsun, hediye olarak ev eşyası istemesine neden olabiliyor.
Anneler Günü'ne özel kampanyalara şöyle bir göz attığımda bu açıdan düşünmenin pek de kolay olmadığını görüyorum. Çünkü bütün ev eşyaları, mutfak robotları, elektrik süpürgeleri "yüzde 50'ye varan indirimlerle"...
Peki Anneler Günü'nde annemize bize ne kadar güzel yemekler yaptığını, evi ne de güzel temizlediğini, "annelik görevlerini" ne kadar iyi yerine getirdiğini ve böyle devam etmesi gerektiğini mi hatırlatmalıyız?
"Annemizin temizlik çilesi bitsin" diye bilmemne marka elektrik süpürgesi mi yoksa "Annelerin en güzeline ütülerin en güzeli"ni mi almalıyız? Annemizin görevi ev işi yapmakmış gibi "Evin kalbi mutfakta, bizim kalbimiz annemizle atar" diyip işin içinden çıkabilir miyiz?
Tabi ki hayır. Annemizi sevindirmenin yolu toplumsal cinsiyet rollerini kendi elimizle pekiştirmekten geçmiyor.
Yarın hem annelerimize hem kendimize hem de babamıza hatırlatmamız gereken şeyler var. Örneğin çocukları olan kadınların da anne olmalarının yanısıra birer birey olduğu gibi. Çocuğun sadece kadının değil, erkeğin de olduğu, yani ev içindeki ve çocuklarına karşı sorumluluklarının aynı olduğu gibi. Annenin hayatının "ailesine hizmet etmekten" ibaret olmadığı gibi...
Eğer annenize ev eşyası almayı planlıyorsanız, sizi bu hediye planını Babalar Günü'ne ertelemeye, kadınları da bu alışkanlıklara başkaldırmaya çağırıyorum.
Yemek yapmak, ev temizlemek kadınların "görevi" değil. Erkekler de bunu gayet güzel yapabilir ve kimileri yapar. Ama babalara tava takımı ya da süpürge hediye edildiğini şimdiye kadar hiç duymadım.
Ortak kullanıma açık eşyalar almak için özel bir gün beklemeye gerek yok. Evdeki fırın bozulduysa yenisi alınır, bu anneye hediye değil, evin ortak ihtiyacıdır.
Anneler Günü'nde veya herhangi bir günde, annenize en güzel hediye onu ev işlerinden uzaklaştırmak olabilir.
O zaman yarın erkekler evlere ütü yapmaya, kadınlar da gecelere, sokaklara, meydanlara!
(bu güzel yazı için: Çiçek TAHAOĞLU na teşekkürü bir borç bilirim. Umarım alıntı yapmamda sorun olmaz. Sevgilerle )
Güzel yazı yazanın ellerine sağlık..
YanıtlaSil