30 Aralık 2014 Salı

Komik hayvanlar vol.4 :)

Malum salı günlerini hayvanların komik kısa videoları günü ilan ettik. Azimle aynen devam. Dilerim keyif alıyorsundur okuyucu :)

Komik hayvanlar ilk bölümü için buraya,
ikinci videolar için buraya
üçüncü part videolar için de buraya tıklayabilirsin :) 










Sevgiyle 

26 Aralık 2014 Cuma

Yeni yılda yeni keşifler için kendinize bir hediye verin!

Haberleri takip etmek için kullanılabilecek en iyi uygulama Hürriyet E-gazete olsa gerek. Hem basılı gazete okuma keyfini yaşarken, hem de güncel haberlere ulaşabilme imkanı sunuyor. Uygulamanın son güncellemeleri ile de; hava durumuna, burcuma, finans haberlerine ve sinema rehberine ulaşabiliyorum. Hürriyet E-Gazete'nin en güzel yanı da (sona sakladım) bir sonraki günün haberlerini 00:00'da alınıyor olması.
Şimdi de sizi Hürriyet E-gazete'nin yılbaşı paketi ile tanıştırmak istiyorum. Bu pakette Hürriyet E-Gazete'nin yanı sıra, Elle ve Atlas dergilerinin dijital kopyası var :)
Haberleri ve gündemi hem gazete okuma keyfini yaşayarak takip etmek isteyenler, hem de ben gazetemi okurken bir yandan da falıma da bakarım, filmlerden de haberim olur diyenler yılbaşı paketini kaçırmasın derim! Hem de kısa bir süre için sunulan bu paketi alıp, gazete keyfini sürerken modayı Elle ile takip de edebilir, Atlas okuyarak da farklı keşifler yaşayabilirsiniz.
Yeni yılda sevdiklerine sevdiğin şeyleri hediye etmek de adettendir. Siz de arkadaşlarınıza ve gazetesiz olmaz diyen aile üyelerinize 6 aylık veya 1 yıllık versiyonları olan Hürriyet E-Gazete paketlerinden birini hediye edebilirsiniz. Her gün kullandıkça sizi hatırlasınlar:)
Daha ayrıntılı bilgi almak için sitelerini ziyaret edebilirsiniz.
Bir boomads advertorial içeriğidir.

23 Aralık 2014 Salı

Komik hayvanlar vol.3 :)

Salı günleri komik hayvan videoları günü oldu adeta benim için :)

Komik hayvanlar ilk bölümü için buraya,
ikinci videolar için buraya tıklayabilirsiniz :) 










Keyifli günler 

4 Aralık 2014 Perşembe

Ufak tefek her şeyi kendimize dert etmek için bunca zaman ayırmasak...


Aslında ne kısa hayat.. 
Bir anda geçip gidiyor "çok önemli" dediğimiz zamanlar..
Kıymetini anlamak, sıkı sıkıya tutunmak, sarılmak, değer vermek, değer bilmek, vakti iyi değerlendirmek gerek. 

Sonra üstümüz çimlendiğinde geçen ömre acıyacak yüreğimiz bile toprak olmuş olacak... . 
Her şeyi dert etmeyi bi bırakın, Allah aşkına!

Tadını çıkarın!
En azından deneyin ;) Haydi!

25 Kasım 2014 Salı

Amanın da ne özledim!

Yazmak istiyorum, vakit ayırmak istiyorum ama yetişemiyorum :(
Rüyamda blog yazıyordum, valla:)
Aslında şu anda arkadaşımın evindeyim ve bu yazıyı da telefondan giriyorum ama ne bileyim aklıma takıldı,iki satır düşeyim dedim.

En kısa zamanda görüşmek dileğiyle 

8 Kasım 2014 Cumartesi

Düğününde böyle dans etmeye cesaret edebilecek var mı?






Videoyu mutlaka izleyin, cidden çok çalışmış, cesaret edip yapmışlar. Bravo!
Ben gülmekten yapamam sanırım böyle bir şeyi teklif bile edemezdim zaten:)
Peki siz?

6 Kasım 2014 Perşembe

Eski gazeteleri atmayın!

Diyorum ben hasta olmam bi tek size yarıyor diye. Hatta Deniz bile demişti 'sen hep hasta olsana' diye. Aa :) Neyse zula yaptım, artık hasta olmama gerek yok sizinle D.I.Y projelerini bulup paylaşmam için :)
Şu an ateşim düştü. Vücudum mikroplarla savaşmaya devam ediyor. Halsizim, her yerim ağrıyor. Ama buradayım. Düşün yani okuyucu, blogumu ne kadann çok seviyorum değil mi?:)
Tamam tamam buraya kadar sabırla okuyabildiysen tatlı okuyucu, sabrını daha fazla sınamadan eski gazeteleri neden atmıyoruz, manyak mıyız yoksa zeki mi onun cevaplarını vermeye başlıyorum :)

buyrun bakalım:)




Eski gazeteleri atmamışlar, rulolar yapıp sarmışlar. Böyle şirin bir sepet oluşturmuşlar:)


Gereken malzemeler:
Gazete
Silikon tabancası yada tutkal / yapıştırıcı
(Tutkal akar, dert olur. İmkanınız varsa silikon kullanın)


Uzun uzun anlatmama gerek yok sanırım. Mantığı çok basit, yapımı azıcık sabır istiyor sanırım. Bu yukarıdaki resimde gördüğünüz zemini olacak sepetin. 
Gazete kağıtlarını yelpaze yapacakmış gibi kat kat getirip, şeritler halinde kesmişler. Ardından da rulo yaparak sarmışlar da sarmışlar.

Sonra yuvarlak, ortası boş rulolar yapmışlar. Bunları yapıştırıcıyla sabitlemişler.

 Yapıştırıcıyla veya silikonla sabitlenen rulolar sıra sıra dizilmeye başlanmış.

Üst üste dizilen ve yapıstıran halkaları sabit tutmak için mandalları kullanabilirsiniz bence. :)



Veee sonuç:))
 Ben sevdim ya. Yapsam mı diye de düşünmüyor değilim hazır evdeyken.
Siz beğendiniz mi?

Sevgilerle!:))

5 Kasım 2014 Çarşamba

kim korkar lösemiden!

Merhaba :)


2-8 Kasım Lösemili Çocuklar Haftası. Lösev'e yapacağınız küçük miktarda destek, AVM'lerde satılan takvim,kupa gibi şeyleri alarak, yüklü miktarda olan tedavi masraflarına, küçük de olsa destek olarak birçok çocuğun hayata yeniden tutunmasını sağlayabilirsiniz✔.

Kanser öldürmez;
iyi koşullarda bakım sağlanırsa ve maddi-manevi destek verilirse.

Unutmayın ufak miktarda yapacağınız her bağış, kocaman bir hayat..

‪#‎kimkorkarlösemiden‬

1 Kasım 2014 Cumartesi

Bazen böyle...

arkamdan konuşan, adsız yorumlar bırakan, olur olmadık laflar atan,
garip garip şeylere takılıp çekemediklerini alenen belirten, 
durup dururken keyfimi kaçırmaya yeltenen,
 haddini bilmeyen
 insanlara

uçup,

tutup,

yapıştırıp,

saçını başını yolasım geliyor!








.

Ama yapmıyorum.
Neden? :)


Gerek yok :)


Sevgilerle!!

28 Ekim 2014 Salı

Kadınlar & Erkekler


Kadınlar ve Erkekler-Bruno Bozzetto paylaşan: ilgilibirbilgi

Bu videoya bayıldım. Kadınları ve erkekleri eğlenceli bir dille karşılaştırmış :)

27 Ekim 2014 Pazartesi

What I learned about being a blogger :)

Tamam uzun bir ara oldu, kabul. Ama bu uzun aradan ziyade bloggerın beni soğutması da söz konusu! Zira sürekli saçma sapan sorunlar çıkarıyor başıma. Şimdi de alan adıma geçişte sıkıntı yaşıyorum. Ayrıca izlediğim bloglar yine azalmış..vs.. Neyse direniyorum.
Bakalım tam dönüş yapmayı başarabilecek miyim?: )

Bloggerlık hakkında ne mi öğrendim? :)


- being creative, to not repeat yourself...
- to not postpone the life.. when you keep a diary, it tells you off that you skip things that is important to you and also, that the time flies!
- well, then we can also say that it taught me how to use time effectively.
- to strike up friendships with people, that you speak the same language with, no matter in which land or city. people with different interests, proffessions or positions, different perspectives..
- to look at the mirror.. not that I did not before but I'm sure you know what I mean!
- having a vision about how to express yourself. to find out your own perception and to convey them with words and pictures.
- being kind to other people and most important, to compliment! we all know that sometimes -even the closest friends- avoid to compliment, which is sad actually..
- that the information is endless and truth is relative. so, I have also learned to philosophize a little bit! 
- getting a goal and working hard to achive it

25 Ekim 2014 Cumartesi

Osho - Felsefe

Merhaba :)
Keyifli bi cumartesi olsun herkese. Dışarıda deli gibi yağmur var. Bereket yağıyor. Ama dilerim pazar günü de sürmez bu yağışlar.
Bu aralar hem pek çok kitabı birden okuyorum, hem de iki etamini aynı anda yapmaya çalısıyorum.
Osho geçti elime, altını çizdiklerimden bir kısmı sizlerle paylaşmak istedim.
Sevgiler :)


Bir sorunu kabul edersen kaybolur,ve eğer o sorunla bir çatışma yaratırsan, SORUN giderek büyür.
O yüzden her şeyi neşeyle ve coşkuyla yap.
Her şey bir DUAya dönüşsün.
HATA yapmaktan korkma!Hata yapmaktan korkarsan hiç ilerleyemezsin, yaşamı kaçırırsın.Hata yapmak, hiçbir şey yapmamaktan iyidir… 
Eğer düşmanından KORKAR ve kapını kilitlersen,DOSTunun da girmesini engellersin.. 
Olumsuzluklar seni rahatsız etmesin.
Bir MUM yakabilirsin ve KARANLIK kendiliğinden kaybolur.

~Osho~

23 Ekim 2014 Perşembe

GDO . Yemezler!

GDO Nedir?

GDO, yani Genetiği değiştirilmiş organizma, bir canlının genetik özelliklerinin insan eliyle laboratuar ortamında değiştirilmesiyle elde edilir. GDO, dünyamız ve canlılar üzerinde yapılan tehlikeli bir deneydir.  GDO'lar genellikle bir canlı türünün doğal hayatta sahip olmadığı bir özelliğin bir başka canlıdan gen aracılığıyla aktarılmasıyla elde edilir. Örneğin mısıra zehir salgılayan bir bakteriden gen transfer edilerek mısırın böcek öldüren zehir üretmesi sağlanır.

GDO'lar hangi amaçla üretilir?Dünyada yoğun biçimde kullanılan GDO'ların %99'u sadece 2 özellik taşır:

1) Böcek öldüren zehir içermek.

2) Yabancı otları yok eden kimyasal ilaçlara dayanıklı olmak.


Böylece tarlalarda fütursuzca zirai ilaç kullanılabilmektedir.

En çok hangi türlerin genetiği değiştirilir?Mısır, soya, kanola ve pamuk dünyada ticareti yapılan GDO'ların %99'unu oluşturur.

GDO'lar bütün dünyada kullanılmakta mıdır?Hayır! Dünyada 192 ülkenin 167'sinde GDO'lu tarımsal üretim yapılmamaktadır.

GDO'lar açlığa çare midir?Hayır! Birleşmiş Milletler ve Dünya Bankası'nın öncülüğünde 300 bilim insanı tarafından hazırlanan ve Türkiye'nin de imzaladığı Dünya Tarım Raporu, GDO'ların verim artışı sağlamadığı ve açlığa asla çözüm oluşturmadığını açık olarak ifade eder. Zaten mevcut GDO'ların hiçbirisi verim artışını amaçlamamaktadır. 

Hedef sadece ot ilaçlarına direnç sağlamak veya yabancı böcekleri zehirlemektir. Peki öyleyse GDO'lar niye var?
Tohum üreten dev küresel şirketler aynı zamanda zirai ilaç da üretirler. Bu şirketler üretip patentini aldıkları genetiği değiştirilmiş tohumları yaygınlaştırarak kimyasal ilaç satışlarını da arttırmayı hedeflerler. Böylece üreticiler gitgide daha fazla kendilerine bağımlı hale gelirler. GDO'ların dayattığı endüstriyel tarım yöntemlerinden sadece devasa tarım şirketleri kazanç sağlarken, üreticiler, tüketiciler ve doğa büyük zarar görür.

Lego MuamelesiHer canlı, yapı, özellik ve işlevlerinin bir tür kullanım kılavuzuna sahiptir. Bu devasa kullanım kılavuzuna genom diyoruz. Kılavuzu oluşturan ve neyin nasıl yapılacağının anlatıldığı her bir cümleye –veya iş emrine- ise gen adı veriyoruz. Örneğin insan genomu bu tarz 25000 cümleye sahiptir. Canlılar varlıklarını bu cümleler sayesinde sürdürür. Her bir hücremizde ayrı ayrı saklanmış olan bu ansiklopedide tam olarak neler yazdığı ve özellikle cümlelerin birbirini nasıl etkilediği ise insanlık için büyük ölçüde bir muamma.

İşte genetik mühendisliği GDO'ları bu sırlarını tam olarak bilmediğimiz kullanım kılavuzu içerisinde değişiklikler yaparak üretir. Genellikle GDO üretiminde yapılan işlem, bambaşka bir canlının kullanım kılavuzundan beğendikleri bir cümleyi alıp mevcut canlının kullanım kılavuzundaki rastgele bir yere yerleştirmeye çalışılmasıdır.

Örnek vermek gerekirse, diyelim ki elinizde bir standart mısır, bir de böcek öldürücü zehir salgılayan bakteri var. 
Diyorsunuz ki “ah keşke bu mısır da böyle zehir salgılayabilse!” İşte bu noktada genetik mühendisleri devreye giriyor.

Genetik mühendisleri bu bakterinin kullanım kılavuzundan zehrin salgılanmasını sağlayan cümleyi bulurlar. Sonra bu cümleyi kitabın içinden keserek çıkartırlar ve mısırın kullanım kılavuzunda rastgele bir yere koymaya çalışırlar. Bu aşamada kılavuzun (veya iş akışının) bütünlüğünün bozulmasını, dışarıdan eklenen cümle ile kılavuzdaki diğer mevcut cümlelerin birbiriyle çelişip çelişmemesini ise pek dert etmezler.

GDO'lu ÜrünlerÜlkemizde şu ana kadar 3’ü soya 13’ü mısır olmak üzere toplam 16 GDO çeşidinin ithaline izin verildi. Bu GDO türleri yem amacıyla kullanılmakta.

 GDO’lu yemlerle beslenen hayvanlardan elde edilen süt, peynir, yumurta, et gibi temel besinler ne yazık ki doğrudan soframıza gelmekte. Üstelik etimizin, sütümüzün, yumurtalarımızın etiketlerinde hayvanların GDO’lu yem ile beslenmiş olduğuna dair hiçbir uyarı yok. Halkımızın tercih hakkı da, güvenle beslenme hakkı da elinden alınmakta. Üstelik bu durum yasalara da aykırı. Çünkü yasa, tüketicilerin tercih hakkının ortadan kalktığı durumlarda GDO’ların ithalatına izin verilmeyeceğini söyler.

Mevcut 16 ve izin bekleyen 13 çeşit yem amaçlı GDO’ya ilaveten soyadan mısıra, şeker pancarından kanolaya gıda üretiminde kullanılacak 29 farklı GDO çeşidinin başvurusu şu anda değerlendirme aşamasında.

GDO’lardan üretilecek olan mısırözü yağı, kanola yağı, mısır şurubu, mısır nişastası, soya lesitini gibi mamüller neredeyse satın aldığımız tüm paketli ürünlerin içinde bulunabilmekte. Tehlike çok büyük, bu tehlikeye dur diyecek zaman ise çok az! Eğer GDO’ların ithalatına bugünden dur demezsek yarın çok ama çok geç kalmış olacağız. Sofralarımızın ve sağlığımızın GDO’larca işgal edilmesini engellemek için sen de şimdi imza kampanyamıza katıl, GDO’lara dur de!

GDO'nun Sağlığa Zararları
• GDO'lar öldürücü alerjilere neden olabilir.

• GDO'lu yemler, hayvanlarda antibiyotik direncini artırır, antibiyotiklerin etkisini azaltır

• Çoğu GDO'nun içerdiği böcek öldüren toksinlere hamile kadınların kanında ve fetusunda raslandı.

• İtalya'da yapılan bir bilimsel araştırmada marketlerden alınan her 4 sütten 1'inde GDO geni parçalarına rastlandı.

• GDOların salgıladığı böcek zehirinin tamamının insan sindirim sisteminde parçalanmadığı ortaya çıktı.

• GDO ekim tarlalarında kullanılan yabani ot ilaçları, memeliler için toksik etki ve insanlarda hormonal dengeyi bozma riski taşıyor.
GDO'nun Çevreye Zararları

• GDO üretimi, süper dayanıklı böcek ve yabani bitki türleri yaratır. Bu türlerin varlığı ekosisteme ve tarıma büyük tehdit oluşturur.

• GDO'lar tozlaşma yoluyla doğal türlere bulaşarak biyoçeşitliliğe zarar verir.

• Zehir salgılayan GDO'lar, kelebekler gibi zararsız canlıların ölümüne neden olur.

• Zehir salgılayan GDO'lar zehirlerini köklerinden toprağa geçirirler. Zaman içerisinde bu zehirlerin birikimi çevre için tehlike içerir.

lütfen siz de GDO'nun zararlarının bilincinde olun. Sorumluluk sahibi bir anne, baba, eş, abla, kardeş olarak katkıda bulunun. Bir imza ile destek verin. GDO'yu hayatımızdan, sofralarımızdan çıkaralım. Zehir yemeyelim!

20 Ekim 2014 Pazartesi

Her şey sende gizli...


Az önce Hamide'nin blogunu okudum. Ne güzel de yazmış:)
Hiç unutmayayım diye, dönüp bakayım diye müsaadesiyle Can Yücel'in satırlarını burada da paylaşmak istiyorum. Hatta şiirin tamamını.
Ama muhakkak yazısını siz de okuyun, TIK TIK  :)



Yerin seni çektiği kadar ağırsın 
Kanatların çırpındığı kadar hafif.. 
Kalbinin attığı kadar canlısın 
Gözlerinin uzağı gördüğü kadar genç... 

Sevdiklerin kadar iyisin 
Nefret ettiklerin kadar kötü.. 

Ne renk olursa olsun kaşın gözün 
Karşındakinin gördüğüdür rengin.. 

Yaşadıklarını kar sayma: 
Yaşadığın kadar yakınsın sonuna; 

Ne kadar yaşarsan yaşa, 
Sevdiğin kadardır ömrün.. 

Gülebildiğin kadar mutlusun 
Üzülme,
Bil ki ağladığın kadar güleceksin.

Sakın bitti sanma her şeyi, 
Sevdiğin kadar sevileceksin. 

Güneşin doğuşundadır doğanın sana verdiği değer.
 
Ve karşındakine değer verdiğin kadar insansın.

Bir gün yalan söyleyeceksen eğer 
Bırak karşındaki sana güvendiği kadar inansın. 

Ay ışığındadır sevgiliye duyulan hasret 
Ve sevgiline hasret kaldığın kadar ona yakınsın..
 
Unutma yağmurun yağdığı kadar ıslaksın 
Güneşin seni ısıttığı kadar sıcak. 

Kendini yalnız hissetiğin kadar yalnızsın 
Ve güçlü hissettiğin kadar güçlü. 
Kendini güzel hissettiğin kadar güzelsin.. 

İşte budur hayat! 

İşte budur yaşamak,
bunu hatırladığın kadar yaşarsın. 
Bunu unuttuğunda,
 aldığın her nefes kadar üşürsün...
 
Ve karşındakini unuttuğun kadar çabuk unutulursun.
 
Çiçek sulandığı kadar güzeldir. 
Kuşlar ötebildiği kadar sevimli. 
Bebek ağladığı kadar bebektir.
 
Ve her şeyi öğrendiğin kadar bilirsin,
bunu da öğren;
Sevdiğin kadar sevilirsin...

Can Yücel





23 Eylül 2014 Salı

Burçların Eğlenceli Anlatımları

internetten buldum, kendimi tutamadım. Hem eğlenceli hem de biraz (!) sivri dilli burç tanımlarını okuyunca lütfen bana darılıp kızmayın, ben sadece elçiyim. Belki bir nebze tebessüm ettirebilirsem yüzünüze ne mutlu bana.

Sevgilerle :)

KOÇ (21 Mart-20 Nisan)

Sözünde duramayan, özgüveni olmayan, gıcık şahsiyet. Hayat boyu illa birileri onu iteleyecek. Var ya, bütün ev kuşları, ana kuzuları genelde bu burçtan çıkar. Bunun sevdası bile bir halta yaramaz. Genelde platonik takılır haspam. Yoktur ki cesaret denen şeyin zerresi bunda, gidip de söylesin. Hadi bir mucize oldu zar zor söyledi ve siz de bir halt edip buna uydunuz. Eğer uçarı, hayatla eğlenen, aşkta heyecan arayan bir kişi iseniz bittiniz kuzum siz. Duygusal takılır bu koçlar. Sıkıcı mı sıkıcıdır. Her an ahlanmaya meyillidir. Ona bir şeyi bin kere anlatın anlamaz. Bir de anladım havaları ve sonunda anlattığınız şeyin tam tersine yorumları yok mudur.Deli olursunuz. Soru sorup ne olduğunu anlamaya kapasitesi yetmez. Ama toplum tarafından sevilir. Niye, çünkü kendinden başka kimseye bir zararı yoktur. Öyle hileyi, yalanı becerecek zeka yoktur ki onda. Siz ona fıkra anlatın o gülsün, bir şey anlatın o dinlesin. Başka bir işe yaramaz. Kıskanç, gıcık ve sıkıcıdır.

BOĞA (21 Nisan-21 Mayıs)

Bunun var ya, insan beynini yormaktan başka bir şey yaptığı yoktur. Orda burda arkanızdan atar tutar. Hele de size karşı ilgisi var ve siz ona karşı kayıtsızsanız yandınız demektir. O zaman her şey beklenir bundan. Yerin dibine sokar sizi. Artık saçınızı başınızı mı yolarsınız, sinirden alkole mi başlarsınız, o sizin tercihiniz. Melek yüzlü şeytandır bu boğalar. İntikamcıdır. Hayatta pek bi halt olmazlar. Ailelerinin durumu iyi değilse vay hallerine. Her şeye löp diye konmak isterler. Çok param olsun, en güzel sevgili benim olsun, olsun, olsun, olsun.... Kendini dünyanın merkezi sanır. Sizden çıkarı varsa sizden iyisi yoktur bunlar için. Genelde evde kalmışların burcudur. Ya evlenmezler, ya da geç evlenirler. Zaten kim ne yapsın bu uyuzları. Erkenden mezara sokar sizi. Bunun tek boğalığı burcunun ismidir. Aslında akreptir bu akrep.

İKİZLER (22 Mayıs-21 Haziran)

Dönek, iki yüzlü, karakter çorbası, tek başına tek bir işe bile yaramayan asalak. Tatlı dilli yılan. Bu var ya, bu, hayatı boyunca onu bunu sömürüp durur. Bol organizasyonlu, bol dedikodulu, fesat mı fesat, defolu tipin tekidir. "Hadi arkadaşlar şunu yapalım..." "Aaa ayıp ettin tabii ki gelirim...." "borcum olsun... " en çok yalanlarından bir kaçıdır. Çok iyi yalan söyler. Gevezedir de. Sır tutamaz. Boştur bunun ağzı. Ayaklı Gazete dedikleri türdendir. Gezsin, tozsun, eğlensin, o kadar. Öyle sıkıya mıkıya gelemez fazla. Laf olsun diye konuşur, evlenmek için evlenir, desinler diye yapar. Bir sözü diğerini tutmaz. Yanında kimse olmayınca da korkağın tekidir. Habire birilerinin , bir şeylerin arkasından konuşur. Onun arkasından konuşur, bunun peşinden konuşur. Ha babam konuşur. Güvenilmez tipin tekidir bu. Ama şeytan tüyü vardır bunlarda. Kendini affettirmeyi iyi becerir. Çabuk kandırır karşısındakini. En dikkat edilmesi gereken burç grubudur.

YENGEÇ (22 Haziran-23 Temmuz)

Kendini akıllı sanan, saftoriğin biridir. Herşeye kolayca inanır. Gidenin ardından asırlarca yas tutar. Bir de bir gün herşeyin iyi olacağına ilişkin paranoyası yok mudur. Gel de çıldırma. Onu dış görünüşünden daha çok ilgilendiren bir şey yoktur bu dünyada. Birkaç iltifatta yelkenleri suya indiriverir hemen. Bencilin tekidir. Her şeyin en iyisini, en doğrusunu kendisinin bildiğini sanır. Sanki bu dünyaya yüce bir görev için gelmiş gibi davranır. En az bir koç kadar ana kuzusudur bu. Bir de hayat boyu yaslanacağı bir duvar olsun ister. Bir gün melek, bir gün şeytandır. Yani bir türlü çözemezsiniz onu. Sürekli gelgitlerde yaşar. Tehlikelidir. Insanı kolayca avucunun içine alır. Eğer nefretini kazanmışsanız dikkat. Böyle durumlarda öfkesi henüz tazeyken pek çevresinde durmayın. Çünkü o zaman yapmayacağı şey yoktur. İlişkilerinde zordur. Birini severse onu sanki malı gibi sahiplenir, ama gözü de sürekli dışarıdadır. Bu uyuzla dostluk neyse de, aşk asla. Çünkü kaprisleriyle sizi hayatınızdan bezdirir.

ASLAN (24 Temmuz-23 Ağustos)

Bu aslan var ya aslan. Bu komedi şey kendisinin gökten zembille indiğini sanır. Bu ıssız bir adaya düşse, yanında isteyeceği üç şeyden biri aynadır. Kendinde şeytan tüyü olduğunu düşünür. Sanki bu olmasa çevresindeki hiçbir şey düzgün gitmeyecek zanneder. Oysa en büyük yamuk kendisidir. Bunu bir odaya iki gün kapatın kesin ölür. Hele bir de odada ayna yoksa iki gün bile sürmez. Özgürlüğü asla vazgeçemeyeceği şeydir. Saftır aslında bu. Kuş kadar beyni olan bir insan bile bunu kolayca kandırabilir. Öyle ince detaylardan pek anlamaz. Bir yalan söylediğinde ya da gizli bir iş yaptığında kısa sürede kendini ele verir. Çünkü plan yapacak, yaptığı planı doşru düzgün uygulayacak, hadi diyelim uyguladı, saklayıp gizleyecek kadar potansiyel yoktur onda. Sakın bu aslan megolamanına nasıl göründüğünüze dair bir şey sormayın. Çünkü siz kendinizi ne kadar mükemmel hissederseniz hissedin, o olumsuz bir şey bulacaktır. Bu şahsiyetle kavga ettiğinizde, size saldıracağı ilk konu dış görünüşünüz olacaktır. Kilonuzdan tutun da, gözlerinizin şaşılığına, dudaklarınızın inceliğine kadar v.s ne varsa onu fazlasıyla ilgilendirir. Ruh sağlığınız açısından tehlikelidir.

BAŞAK (24 Ağustos-23 Eylül)

Hemen hemen her şeye kolayca uyum sağlar. Çünkü başka türlü ortam yapamaz, çevre genişletemez. Sırf çevresindekiler eksilmesin diye kendi fikirlerini savunmaktan korkar. Zaten kim karşısında her söylediğine he diyen bir tip istemez ki. Bunun en sinir bozucu huyu, insanlarla konuşurken onların, rahatsız edecek kadar gözlerinin içine dik dik bakmasıdır. Genelde efendi takılır. Ama içten içe her türlü çılgınlığı yapmaya meyillidir. Şıpsevdidir, sessizdir, kuruntuludur ve genelde dalgındır. Sizinle konuşurken çoğunlukla kafasından başka şeyler geçer. Yaptığı iyilikleri en ufacık bir hatanızda her an başınıza kakabilir. Fazla alaturkadır. Ayrıca saplantılı tipin tekidir. Şıpsevdiliğine rağmen birine kafayı taktığı zaman karşısındakini bayana kadar zorlar. ilişkilerinde romantik olmaya çalışır. Ama bir süre sonra can sıkar. İçmeyi pek bilmez. Hele de morali bir şeye bozuksa ki, genelde bir şeye bozuktur, içmeye gidilecek en son kişidir. Hadi iyi niyetiniz size bir halt etti ve gittiniz, o zaman yanınızda onu bir nebze susturmak için bir bant bulundurun. Normalde pek konuşmayı ve diyalog kurmayı bilmeyen bu şahıslar, içtiklerinde yerdeki taşla bile konuşurlar. Onlar için yarın değil, bugün önemlidir. Genelde karakteri oturmamış kişilerdir.

TERAZİ (24 Eylül-22 Ekim)

Mıy mıy terazi, dır dır terazi, ıyy bu var ya bu bıdı bıdı konuşur. Soğuk nevalenin tekidir. Bunu en çok kendisi sever, sonra annesi, sonra varsa teyzesi... sonra, sonra bunu kimse çok sevmez. Canınız sıkıldığında en son arayacağınız kişi olmalıdır. Çünkü sizin ufak bir moral bozukluğunuzu dahi depresyona kadar götürür. Kafasını her şeye takar. Gelgit akıllının tekidir. Bir gün size çok yakın davranır, ertesi gün bir bakarsınız suratınıza dahi bakmıyor. Sırlara, gizemli şeylere çok meraklıdır. Müthiş bir dedikodu deposudur. Kim kiminle ne yapmış, bilmem kim nerde ne etmiş, miş de miş miş... Hemen hemen çoğunu bir yerlerden duyar, görür, bilir. Yapmacık beyinlinin tekidir. Akıllı takılır, takıldığıyla kalır. İnsanı boğan, sıkan bir havası vardır. Başta zor bir ihtimalle de olsa size çekici ve ilginç gelse bile, sonrasında mazoşist değilseniz şayet, kaçacak delik ararsınız. Yemeğe düşkündür. Özentinin tekidir. Çevresi tarafından robot, soğuk ve dengesiz olarak tanınır. Tatminsizdir. O hoo bir de fena kararsızdır.

AKREP (23 Ekim-22 Kasım)

Çevresine genelde ılımlı ve temiz kalpli havası veren akreplerin, insanları dumura uğratmakta üstüne yoktur. Kuşkucu, kıskanç ve iki yüzlünün biridir. Size ne zaman hangi yüzünü göstereceğini de asla kestiremezsiniz. Bazen şefkatli, sıcak, bazen de saldırgan ve soğuk bir buzdolabı gibi olur. Sizin yüzünüze gülüyor olması, asla size karşı iyi niyetler beslediğinin garantisi değildir. O tam bir tiyatrocudur. Hat safhada bencildir. Bu var ya bu, öyle melun bir şeydir ki, Allah bunun şerrinden düşmanımı bile korusun. Kafaya koydu mu yapar bu. Vücut dilini çok iyi kullanır. Yüz mimikleri en çok olan insan tipidir. Her olaya , her şeye bir mazereti vardır. Çok dikkatli ve akillidir. Avına sinsi sinsi yaklaşır. Eğer çevrenizde bir akrep varsa, bence onunla kesinlikle dost olmaya çalışın. Kıskançlığı yüzünden yapmayacağı şey yoktur bunun. Sürekli ilginin kendisinde olmasını ister. İnsani çileden çıkaracak kadar kendine güveni vardır. Burcunun adi gibi akrebin tekidir. Melek yüzlü şeytan lafı sanki bunun için söylenmiştir.

YAY (23 Kasım-22 Aralık)

Ah sen var ya sen... Düzenbazlar düzenbazı, dedikoducu ve bir o kadar geyik insan. Senin adam olman için kafana taş düşmesi veya birinin başına balyozla vurması falan mı lazım? Nedir bu gevezelik. Bu konuşur, konuşur, çenesi de yorulmaz. Beleşe bayılır. Ben yaptım, ben ettim havaları yok mudur bunun, insanın gırtlağına yapışıp boğası gelir. Heyecan manyağıdır bu. Bağımsızlığına en düşkün burçtur. Duruma, ortama göre anında değişirler. Nabza göre şerbet verirler. Buna gazı verdin mi bir daha tutamazsın. Bir şeyi abartmağa bayılır. En ufacık , en basit olayı bile süsleyip öyle anlatırlar size. Dikkat yoksunudur bu yaylar. Allah bunların sevgililerine de sabır versin. Bir insan ancak bu kadar kaprisli olur dedirtir insana. Bardağın hep dolu tarafını görecek kadar, hayattaki olumsuzluklara gözlerini kapatırlar. Sıkılınca kaçarlar. Eğer sonunda bir çıkarları yoksa, mücadele etmeyi pek sevmezler. Bunların burcunun adı yay değil çakal olmalıymış aslında. Bunlar için hayatta kendilerinden daha önemli hiçbir şey yoktur. Biten ilişkilerinin ardından konuşur, kızdığı arkadaşlarının arkasından atar tutarlar. Bu yüzden pek güven vermezler insana. Daha nasıl güven versin ki, sırf heyecan için yaşayan, dedikoducu tip demedik mi? Bir şey biliyoruz da söylüyoruz herhalde.

OĞLAK (23 Aralık-20 Ocak)

İnatçı keçi seni. Seni gurur budalası, pire için yorgan yakan şapşal seni. Dobralıkla patavatsızlığı bunun kadar karıştıran başkası yoktur şu cihanda. Her an bir siniri krizi geçirmeye müsaittir. Onun için o daha iyi, bu daha kötü gibi bir ayrım genelde yoktur. İki şey arasında kıyas yapamayacak kadar absürt ve gereksiz bir insandır. Bu nedenledir ki, çok mecbur kalmadıkça saçlarınızın yeni şeklini, kıyafetinizde yaptığınız değişikliğin nasıl olduğunu, bu rüküşten veya daha doğrusu bu garip insandan başka birine sorsanız iyi edersiniz. Yani biraz kaz kafalının tekidir. Onun aklı fikri arkadaşlarıdır. Sonra da onlardan yer nanayı , görür Hanya'yı Konya'yı. Özel hayatının didiklenmesinden hiç hoşlanmaz. Sanki kimin umurundaysa, bunun kendi gibi sıkıcı kurallarla boğulmuş özel hayatı. Eğer bir filmi onunla birlikte izleme gafletine düştüyseniz şayet, size durup dururken, oyuncunun en son ne söylediğini sorar. Filmin her sahnesinde yorum yapar, o da olmadı absürt bir şey bulur kafanızı karıştırır. Olmadık yerde güler, olmadık yerde soru sorar. Onu sorar, bunu sorar... Sanki mezar taşına yazdıracak, yıllarca bilmem kimlerin canına tak ettirip öğrendiği onca gereksiz bilgiyi.

KOVA (21 Ocak-19 Şubat)

Görgüsüzün biridir. Yaşantısı boyunca kompleksleriyle hem kendisini hem de çevresindekileri canından bezdirir. Özentidir, ayrıca basmakalıp tipin de biridir. Değişime pek açık olduğu söylenemez. Okul hayatının parmakla gösterilen parlak çocuğu değildir. İş hayatında ise hep kolay işleri tercih eder. Potansiyeli daha fazlasına izin vermez. Olsa da olur, olmasa da olur tipin tekidir. Yemeğe olan düşkünlüğü de ayrı bir mevzudur. Genelde obezler bu burçtan çıkar. Yani yakınınızda bunlardan bir iki tane olması sakıncalı değildir. Genelde sizi kompleksleriyle bunaltır ama onun dışında, diğerlerine göre daha zararsızdır. Yıllar sonra bir anıyı hatırlayıp efkarlanır bu yaylar. Pek nostaljiklerdir. Onu bunu yıllar sonra hatıra olur diye saklamaya bayılırlar. Her ne kadar içlerinden bazıları, ağır abi, hanım ağa gibi bir görüntü çizseler de, hemen hemen hepsi sulu gözlü, duygusal tiplerdir.

BALIK (20 Şubat-20 Mart)

Ah sana ne desem bilmiyorum ki. Saf mısın, salak mısın? Yüz yıl yaşasa, olgunlaşacağına daha da bir çocuklaşır bu. Ona kırılır, buna alınır, küser, kızar.... Ayyyy... İnsanın bunu düşünürken bile içi daralır. Hayatta zaman zaman önüne çıkan fırsatları bir türlü değerlendiremeyen beceriksizin tekidir. Yaşamı boyunca kolay yoldan para bulmayı hayal eder. Zaten uyumadığı anlarda, çok az istisnai durum dışında genelde hayal kuruyordur. Hep çelişkilerle doludur. Bir de sanki hiç olumsuz huyu yokmuş gibi, bir kuru inadı vardır ki... Tam bir karın ağrısı, baş belasıdır. Bunun huyuna, suyuna git, sonra canın ne istiyorsa yaptır buna. Ama bana sorarsan kendin yap daha iyi. Tam bir bunalımdır. Bir şeye moralinin bozulması için nefes alıyor olması bile yeterlidir. Ona sorsan hayatta en büyük acıları bu çekmiştir, gelen buna vurmuştur, giden buna vurmuştur. Ah zavallı daha ne yapsındır ki. Bunun bindiği gemi batar, tuttuğu dal kırılır. Anılarla yaşamağa bayılır. Geçmişinden asla sıyrılamaz. Dış görünüşe çok fazla önem verir. Öyle lider olmak gibi bir kaygısı yoktur, kıyıda köşede kendine bir yer bulsun yeter. Onu mutlu etmek neredeyse imkansız gibidir. Herhangi bir şeye bile hemen sevinebilir, ama asla mutlu olmaz. Şahsiyetsiz, karamsar, olsa da olur ama olmasa acaba daha mı iyi olurdu dedirten tuhaf insanın tekidir.

21 Eylül 2014 Pazar

Kapı süs yapımı :)

Yılbaşı dolayısıyla kapılarımıza astığımız süsler için farklı bir uygulama gördüm. Bunu yapmak ve değerlendirme için illa yılbaşını beklemeye gerek de yok. Doğum günleri, özel günler veya sırf canınız değişiklik istedi diye de yapabilirsiniz.
 Şayet karton süt kutularından bulabilirsek yapımı çok eğlenceli, görünümü de değişik bir fikir. Paylaşmak istedim:)
Yapımı için :

  • 3 boş ve temiz süt kartonu
  • ip
  • tel
  • Corn Flakes kutusu
  • büyük delikli iğne
  • makas - maket bıçağı 
  • cetvel
  • Marker
  • Marangoz yapıştırıcısı (? bence sağlam bir ahşap yapıştırıcı olabilir bu)
  • Yuvarlak şablonlar (yani iki farklı boyda kase:) )
Başlangıcını anlatabildiğim kadar aktarayım size,
1- Maket bıçağı yardımıyla süt kutularını tepeleri ve altlarını kesip, ayırıyoruz. Çıkan kırpıntıları temizleyip pürüzsüzleştirelim.
2-Marker yardımıyla aşağıdaki boylarda her süt kutusuna yatay çizgi şeritleri çizeceğiz:




  • Birinci kartona (MC1): 5 cmlik ve 6.4 cmlik düz cizgiler çekin.




  • Milk Carton 2 (MC2): 7 cmlik ve 8 cmlik düz cizgiler çekin .




  • Milk Carton 3 (MC3):  9 cmlik ve 9.5 cmlik düz cizgiler çekin



  • 3- Her bir süt kartonu için:
    Kartonun bütün çevresine 3/16lık dikey kesikler acın.Tepelerden marker çizgisine kadar.Çizgiyi sakın aşmayın keserken.Marker çizgisinin 2 çizgisinin arasını kesmemeniz gerekiyor.Kartonu çevirin ve aynısını tekrarlayın. 
     Karton kesildikten sonra marker çizgisini parmaklarınızla çevirin taa ki karton yuvarlak oluncaya kadar

    Fotoğraf 5 teki gibi çift katmanlı güneş şeklini çıkarın. Bu adımlar için 2. ve 3. adımları tekrarlayın :)


    Sonrası da resimlerden takip edilebilir veya yapmak isteyenler kolaylıkla  TIK TIK ::) yaparak detaylı bilgiye ulaşabilirler:) Sevgilerle:)