Fotoğraftakilere ek olarak Aslı E. Perker’in Sufle kitabı ve Serkan ALtuniğne'nin mükemmmel "Bobo" karikatür kitabı da bu ay okuduklarım arasında🙃🤩.
Bu ayın en güzel okumalarından biri kuşkusuz zor günler için sakladığım Nermin Yıldırım’ın "Dokunmadan" kitabıydı. Yorum bile yapamıyorum, etkisinden uzun zaman çıkamadım ☀️
"Oblomov" başta o anlaşılmaz uyuşukluğu ve ertelemeleriyle ruhumu darlasa da sonradan ısındım kendisine🙈
Sabahattin Ali’nin "Değirmen" kitabını bir arkadaşımın ricası üzerine her ay tekrar bir Sabahattin Ali kitabı okumaya başladığımdan okudum 😊
Yürümenin Felsefesi ise pek çok felsefeci ve düşünürün yürüyüş ile kurdukları ilişkiyi ve yaşama bakışlarını anlatırken, aslında yürümenin nasıl bir direniş ve doğa ile ilişki kurma biçimi olduğunu keyifle anlatıyor.
Sufle, okuduğum ilk Aslı Perker kitabıydı fakat son olmayacak gibi. Okunması kolay, keyifli ve içinde hüzün barındırmasına rağmen huzur verici bir kitap oldu benim için.
"Morgue Sokağı Cinayeti" ise uzun zamandır beklettiğim bir kitaptı. Biraz daha bekleyebilirmiş🙈 belki de zamanı değildi benim için ama okudum bitti.
Şimdi elimde" Incognito" var. Aslında eş zamanlı olarak Moriçe'm ile “Gör Beni” yi ve Özlem ile “İki Şehrin Hikayesi”ni okuyorduk ama ben onlara biraz ara verdim.
Sanırım bazı kitapların zamanı gelmeden okunması güç oluyor 🤗
Mart ayı benim için verimli geçmiş. Dilerim nisanda daha çok ve keyifle okurum 🙏🏼💛
Sizde durumlar nasıl?🌟
